içine bakalım!

---------bu son test yayınıydı!----------

seiko'nun içine bakalım!



efendim bu blogu okuduğunuza göre siz de benim gibi saatlerin içini merak ediyorsunuz. saate bakarken; "bu ufacık mucizevi aletin içinde neler dönüyor?" diye düşünüyorsunuz. bu yüzden ben de içine bakalım! köşesini sizler için hazırladım. vakit buldukça sizlerle beraber saatlerin muczevi mekanizmalarını inceleyeceğiz içine bakıp merakımızı gidereceğiz.

efendiiim, içine bakalım köşemizin ilk misafiri seiko

yabancı bir siteden apardığım görüntüler seiko'nun kinetic modeline ait.


görüldüğü gibi resimdeki arkadaşın tornavidayı bastırdığı şey saatin kurulmasını sağlayan rotor denen zımbırtı.



















Rotoru sökülünce de bobinleri, kapasitör denen enerji depolayan yerini falan rahatça görebilmekteyiz.









son resimde ise saati komple sökülmüş halde dişlisiydi devresiydi her bişeyini rahatça görüyoruz.



















umarım merakınızı gidermişsinizdir.

saat markalarını tanıyoruz


----------test yayını!!!!!!! yani çok da bişey ummayın!-------




seiko




1881 yılında "Kintaro Hattori" tarafından Japonya'nın başkenti Tokyo'nun Ginza bölgesinde bir mücevher ve takı dükkânı açması ile bugünkü Seiko firmasının temelleri atılmış oldu. On bir yıl sonra Seikosha (精工舎, Seikōsha) adı altında saat üretmeye başladı. Seiko kelimesi Japonca dakika, başarı, mükemmel anlamına gelir.

Seiko adı altında üretilen ilk saatler 1924 yılında piyasaya sürüldü.

1969 yılında Seiko "Astron" isimli, dünyanın ilk kuvars saati ürünü tanıtıldı; Bu saat orta-sınıf bir otomobil değerine satıldı. Seiko daha sonra ilk kuvars kronograf'ını tanıttı. 1985'te Orient ve Seiko birleştiler.

Seiko Group, Seiko Corporation (SEIKO), Seiko Instruments Inc. (SII) ve Seiko Epson Corporation (EPSON) olarak üçe bölündü.

Seiko'nun bilinen en iyi ürünü kol saatleridir.

Seiko ürünleri kuvars ve mekanik saatlerinin en ucuzu 50 Amerikan doları ve en pahalısı (the Credor Spring Drive Sonnerie) 100,000 Amerikan dolarının üzerindedir.

seiko'nun kuvars saatlerini sallyın gitsin(tamam iyidir alengirli falandır ama pillidir en nihayetinde.) bence en ilginç ürünleri pilsiz çalışan kinetic ve spring drive ürünleridir. kinetic modelinde günde 25 saniyeye kadar sapma olabilirken adamlar nasıl yaptıysa yapmış spring drive modelinde bu sapmayı 1(yazıyla da bir) saniyeye indirmişler. acayip teknoloji kardeşim!

ama şöyle de bir durum var: kinetic de spring drive de hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirip depoluyor. yani melez bir teknoloji. siz illa ki "ben alehtirihle çalışan saat istemem ille de kompile mekanik olacak!" diyorsanız sizi seiko 5 modeline alalım.


seiko 5


Kolleksiyonerlerin gözdesi olan seiko 5 serisi mekanik saatler bildiğiniz eski usül mekanik saatlerdir. işin içine elektrik, pil, kapasitör her neyse girmemiştir. bu güzelim saatlerin ciddi fanları mevcuttur. e bay ya da gittigidiyor vb. sitelerde gırla gitmektedir.








seiko'nun modelleri hakkındaki güncel bilgiler için Türkiye distribütörünün sitesine bakabilirsiniz. buyrun buradan yakın!














not: bu yazının içeriğinin bir kısmı
vikipedi'den aşırılmış olabilir!

Tourbillon

.


----------test yayını!!!!!!! test ediyoruz bi bitsin valla onaylayacağız!-------




Tourbillon( bazısı yanlışlıkla tourbullion ya da tourbullon diye yazıyor.) 1801'de A.L. Breguet tarafından icat edilen saat mekanizmasına verilen isimdir. Kurmalı ya da otomatik saatlerde kurma direncini boşaltarak saatin tıkır tıkır işlemesini sağlayan şeye pandül denir. pandül, sağa sola dönerek kurma direncini boşaltır saatin ilerlemesini sağlar.


Soldaki dandik çizimde gördüğümüz şeye pandül denmektedir.
şimdiii bu pandül denen arkadaşın yere yaptığı açı saatimizin ileri geri gitmesine sebep olur, mesela yere paralelken daha hızlı giderken, yere dik olduğunda daha yavaş gider. ya da tam tersi emin değilim. Bu da kız arkadaşımızla buluşmaya geç gidip tokat yememize, otobüsü kaçırmamıza, işe geç kalıp kovulmamıza ya da önemli bir ihaleyi kaçırıp 10 milyon dolar kaybetmemize falan neden olur.



Tourbillon ise bu sorunu gidermek için pandülün sabit durmasını önleyen bir sistemdir. pandül sağa sola dönerken aynı zamanda ya komple mekanizma olarak kendi etrafında döner veya 90 derecelik ileri geri hareket yapar. bu sayede kıpır kıpır olan pandül sabitlikten kurtulur saatin ileri veya geri gitmesini önler. kız arkadaşımızı bekletmeyiz, dolayısıyla tokat yemeyiz.


işte bu üstteki resimdeki şey
tourbillon mekanizması.








- "oleey manitadan tokat yemeyeceğiz!" diye sevinç çığlıkları attığınızı duyar gibiyim. hemen sevinmeyin! tourbillon mekanizmalı saatler çok muhteşemdir. ve bir o kadar da pahalıdır. yani paranız yetmez kolay kolay. bu yüzden adam olun manitayla buluşmaya erken gidin.





.

sarkaçlı saat

---------------"test yayını(aynı trt'deki gibi)"---------------------





Sarkaç mantığını Galileo’nun bulduğu bilinmektedir. Bir zincir ya da ince bir çubuğun ucunda bulunan ağırlık, yerin çekim kuvveti yardımıyla ritmik bir biçimde sağa sola salınımı sağlamaktadır. Bu salınım saatin ritmini oluşturmaktadır. Galileo'nun sarkaç teorisini üretmesinden sonra daha kesin zaman ölçümü yapmak niyetiyle 1656 yılında Christian Huygens, sarkacın salınım hareketini bir dizi dişli çark üzerinden saatin kollarına iletirken, bir yandan da sarkacın sürekli salınım halinde tutmanın yolunu bularak ilk hassas sarkaçlı saati geliştirdi.






sarkaçlı saatler çoğunlukla dedelerimizin, ninelerimizin, yaşlı komşularımızın evlerinde tüm haşmetiyle zamana hükmetmekte ve ilginç tıkırtılarıyla biz saat tutkunlarının aklını almaktadır. evet!.

Güneş saati

---------------"test yayını(aynı trt'deki gibi)"---------------------



Şimdi de güneş saatini tanıyoruz efendim:

Güneş saati, zamanı güneşin konumuna göre ölçmeye yarayan basit bir alettir. Genel olarak rastlanan yatay güneş saati tasarımlarında, dikey olarak yerleştirilmiş bir çubuğun gölgesi, yatay yerleştirilmiş bir yüzeyde günün saatlerini gösteren kadrana düşer. Güneş gökyüzünde ilerledikçe, çubuğun ucu farklı saat çizgilerine denk gelecek şekilde hareket eder.




Bu tasarımlarda çubuğun Dünya'nın dönme eksenine hizalanması gerekir. Dolayısıyla, bu tür bir güneş saatinin doğru zamanı göstermesi için çubuğun, manyetik kuzeyi değil coğrafi kuzeyi gösteriyor olması gereklidir. Ayrıca çubuğun yatay düzlemle yapacağı açı, saatin bulunduğu coğrafi enleme eşit olmalıdır. Yine de, bu iki özelliğe sahip olmayıp farklı ilkeler çerçevesinde çalışan güneş saatleri de tasarlanabilir.





not: bu yazının içeriği vikipedi kaynaklıdır.

Kum Saati

----------test yayını!!!!!!! test ediyoruz yakında onaylayacağız!-------




Kum saatleri içine kum doldurulmuş altı üstü geniş, beli ince , eşit miktarda bir sıvının ya da çok ince taneli bir katının bir delikten geçerken daima aynı zamana ihtiyaç göstereceği ilkesine dayanarak çalışan zaman ölçme aracıdır.

Akış hızının sabit olmayıp, işlemin toplam süresinin sabit oluşu bu saatlerin dezavantajıdır. Saatlerde kumun yanında, zaman zaman pudra haline getirilmiş yumurta kabuğu, civa ya da ince toz siyah mermer de kullanılmıştır. Kum saati, Avrupa’da ilk kez 8. yüzyılda bir papazın buluşuyla kullanılmaya başlanmıştır. Camcılık becerisi geliştikçe, kumun doldurulduğu ağız da eritilerek kapatılmış ve nemlenerek akışın zorlaşmaması sağlanmıştır.

16. yüzyıldan günümüze bu saatler sürekli zamanı ölçmek için değil, belirli bir sürenin başlangıcını ve bitişini göstermek için kullanılmıştır; kiliselerde dua süresi, gemilerde tayfaların nöbet süresi ya da gemilerin hızlarının belirlenmesi amacıyla da kullanılmıştır.

Soğuk iklimlerde su saatine göre daha yaygın kullanımı olduğu halde, kum saati gün boyunca zaman ölçümü için çok uygun bir gereç değildi. Bunun için, ya çok büyük yapılması, ya da başında her an birinin beklemesi gerekiyordu. Bazı kum saatlerinde bulunan kadrandaki gösterge, saatin her baş aşağı edilişinde bir saat ileri alınıyordu. Yine de, kum saati uzun bir dönem boyunca küçük zaman aralıklarının ölçülmesinde başarıyla kullanılmıştır.




not: bu yazının içeriği vikipedi kaynaklıdır

Elektronik Saat

------test yayınıdır efendim kaale almayınız!----------------





Elektronik saat, pilli saatlerdir, alektrik enerjisiyle çalışır. bazı kol saatleri, masa aatleri, duvar saatleri, radyolu saatler filan elektronik saatler grubuna girer. elektronik kol saatlerinin pilleri minik ve yuvarlaktır. Pilleri bittiğinde değiştirilmesi mümkün saatlerdendir.Yelkovan ve akrebi ayarlanabilir bazısının lcd ekranı vardır. Hata yapabilir(duraklayabilir, kul yapısı sonuçta).Bu saatler atom saati kadar uzun süre dayanmaz. Ama atom saatine de para yetmez!



not: bu yazının içeriği vikipedi kaynaklıdır

Atom Saati



------test yayını sürüyor gibi-----------------





Atom saati, atomların rezonans frekanslarını sayarak zamanı ölçen bir saat çeşididir. 3 milyon yılda 1 saniye hata yapmalarının ihtimali sadece %22,522dir.

İlk atom saatleri, sayım ekipmanları eklenmiş MASER'lerdir. Bugünün en iyi atom saatleri, soğuk atomlar ve atomik çeşmelerle çalışan, ileri fizik ürünü aletlerdir. Ulusal standartlar enstitüleri, kullanılan MASER'lerin hata payı olan günlük 10-9 saniyelik sapmayla çalışan saatler kullanırlar. Atom saatleri devamlı ve istikrarlı bir zaman ölçümü standardı olan Uluslararası Atomik Zamanı (International Atomic Time ,TAI) oluştururlar. Diğer ölçümler için, TAI'den elde edilen ancak gece ve gündüzün geçişiyle senkronize edilen Koordine Evrensel Zaman (Coordinated Universal Time, UTC) kullanılır.

İlk atom saati 1949'da ABD Ulusal Standartlar Bürosu'nda (U.S National Bureau of Standards, NBS) yapıldı. İlk isabetli atom saatiyse, sezyum-133 atomunun rezonansı ölçümüyle 1955 yılında İngiltere Ulusal Fizik Laboratuvarında Louis Essen tarafından yapıldı.

Ağustos 2004'te NIST bilim adamları, bilgisayar çipi ölçeğinde ilk atom saatini tanıttılar.

Modern radyo saatleri atom saatlerini referans alırlar, ancak radyo saatleri ikincil ekipmanlar oldukları için atom saatlerindeki kesinlikten yoksundurlar. Bu yüzden yüksek kesinlik gerektiren bilimsel uygulamalarda kullanılmazlar.






not: bu yazının içeriği vikipedi kaynaklıdır


saat nedir?

---------------"test yayını(aynı tv'deki gibi)"---------------------


Günümüzde saatler dijital (sayısal) veya analog göstergeli olarak bulunabilir.

İnsanlara taş devrinde zamanı ölçecek bir aracı gerekirdi. Sabahleyin belirli bir anda kalkılması, hayvanların belirli anlarda beslenmesi, ürünlerin belirli anlarda pazarlara götürülmesi gerekliydi. İlk saatler, bir gölge düşüren ve gölgenin denilen uzunluğuna kısalığına göre zamanı göstermeye yarayan basit "Güneş Saatleri"dir. Başlangıçta bunlar birer uzun sütundu. Bu sütunların üzerine ya da çevresine işaretler konulmaya başlandı. Güneş saatleri, özellikle kış aylarında yararsız duruma geldiği için "su saati" icat edildi. Hatta, geceleri de zamanı gösterdiğini belirtmek için bunlara "gece saati" adı da verildi. Çin'de, Mısır'da ve Mezopotamya'da 5000-4500 yıl önce bu saatler kullanılmaktaydı. Çinliler bir kaptan ötekine akan ve biri boşalınca bir ya da iki saatin geçtiğini gösteren su saatleri kullanmışlardı. Yunanlılar ve Romalılar bu saatlerin daha gelişmiş şekillerini yaptılar. Bu arada İskenderiye şehrinde Yunanlı bir saatçi ilk defa bazı silindirler ve çarklar kullanarak kendi kendine işleyen ilk su saatini buldu. Bununla birlikte, zamanın aralıklarla daha iyi öğrenmek gereksinimi "kum saati" denilen araçların icadına yol açtı. Kum saati, birbirine benzeyen iki kısımdan meydana geliyordu. Bu kısımlar çok ince bir boğazla birbirine bağlandı. Üst kısma koyulan kumlar bu boğazdan geçerek yarım saat içinde aşağıda toplandı. Üstteki kumların hepsi aşağıya dökülünce tam yarım saatin geçtiği anlaşılıyordu. Zamanla camın üzerine çizgiler konularak dakikalar da gösterilmeye başlandı. Bunlar geçtiğimiz yüzyılın başlarına kadar gemilerde kullanılırdı.

Su ve kum saatleri, işaretli mumlar da zamanı gösteren aygıtlardır. Nitekim uzun bir mum üzerinde saatleri gösteren işaretler bulunur, mum eridikçe saatlerin ilerlediği anlaşılırdı. Kilise çanları orta çağlarda zamanı belirlemekte önemli rol oynardı. Haçlı seferlerinden sonra, Avrupa'da uyguladılar. Batıda rakkaslı saati 1000 yılında Papa İkinci Silvester yaptı. İlk rakkaslı saatlerin çarkları ve kadranları büyüktü. Bunlar zamanla gelişti. Galileo, bir ipe bağlı ağırlıkların yani sarkaçların büyüklüğü ne olursa olsun, ip uzunluğu aynı ise aynı süre içinde sallantılarını tamamladıklarını keşfetti.


Saat Tipleri

1. Atom saati
2. Elektronik saat
3. Su saati
4. Kum saati
5. Güneş saati
6. Sarkaçlı saat
7. Tourbillon
8. Kronometre
9. Kronograf saat
10. Köstekli saat
11. Mekanik saat
12. Ateş saati
13. Quartz saat
14. Cep saati


not: bu yazının içeriği vikipedi kaynaklıdır

saatli blog hakkında

saatli blog, saatleri seven, hem de çok seven birisinin internetten derlediği bilgiler ve kişisel birikimleriyle oluşturulmuştur.





saatli blog
2009 - gittiği yere kadar

saatli blog hakkında!

saatli blog | 2009 - gittiği yere kadar!
saatliblog

alengirli arama şeyisi!